27 Şubat 2012 Pazartesi

ünlü pabuçlar: Oscar Ödülleri 2012

Sanırım haftalardır ettiğim yırtmaç dualarımı Angelina Jolie'nin koca kafası paratoner gibi topladı ve kendisi on yırtmaca bedel bir kıyafetle katıldı geceye. Maalesef bu hedef şaşırması sebebiyle diğer tüm ünlüler yerleri süpüren tuvaletler içindeydiler. Yine de öyle kıyıdan köşeden görünenleri, tören öncesindeki, sonrasındaki partilerde giyilen ayakkabıları paylaşacağım.

Ah Ancelina bir duruşunla cümle aleme maskara ettin kendini. Her an yırtmacından pörtleyen bacağıyla, angelinajoliesrightleg twitter hesabına ilham kaynağı olan, angelinajolieing şeklinde akım başlatan sevgili Angelina bir süre daha gündemde kalacağa benziyor. "angelinajolieing" akımının en iyi yardımcı oyuncusu da Salvatore Ferragamo imzalı ayakkabılarıdır sanırım.

Sade kıyafeti, beyaz pelerini ve Jimmy Choo Koko ayakkabılarıyla gecenin en zarif ve şık ismi Gwyneth Paltrow'du bence. Bu arada ayakkabılar özel üretim sanıyorum, çünkü siyah, bej ve mor rengi bulunan sandaletlerin altın rengini google amca bana bulamadı.

Yaşlı kadınların süper seksi giyinmelerinden daha üzücü bir şey varsa o da gencecik kızların 55 yaş kıyafetleri giymesi diye düşünüyorum. Miley Cyrus'un üzerindeki sıfır dekolte, antika işçilik tuvalet de Meryl Streep'e daha çok yakışırdı sanırım. Saçı ve makyajıyla da yaş hanesini kafadan on birim arttıran Miley neyse ki muazzam güzellikteki Jimmy Choo'larıyla kendini affettiriyor.

Geçen sene Mila Kunis vardı benim için, bu sene de Emma Stone. Oldum olası bayıldığım hafif erkeksi, kalın sesli, eğlenceli ama cool kadın imajını bu yıl başarıyla dolduran Emma Stone, Mila Kunis gibi stiliyle de yıl boyunca takdirimi kazandı. Her ne kadar Oscar kıyafetine bayılmamış olsam da Emma'ya olan sevgimden kıyafetinin "olmamışlıklarını" es geçeceğim. Ayakkabı olarak bu karede göremediğimiz Brian Atwood imzalı Karin ayakkabıların özel yapım fuşya modelini giymiş Emma. Canım benim.
 
Bir gün sevimliliğinden ölüverecek Michelle Williams'la ilgili söyleyecek pek lafım yok. Ayağında Louboutin Lady Peepler varmış diolla, o kadar. Çok uyuz karı ya, sevimli yüzüne baktıkça kanım çekiliyor, ensem ürperiyor.
Seksi bacaklarını mümkün olan en mini eteği giyerek Amerikan halkının beğenisine sunmayı milli görev edinmiş Heidi Klum'da sıra. Altınlar, sarılar yakışmış Heidi'ciğime . Ayağında da bu aralar blogumda sık sık rastlayabileceğiniz Christian Louboutin imzalı Duvette'ler var. Çok yerinde ve hoş bir seçim olmuş, tebrikler Heidi.

Sevgilisiyle tiskinç aşk pozları veren Kate Bosworth ise Louboutin'ın klasiklerinden bir çift Pigalle ile Oscar sonrası Vanity Fair partisinde görüntülenmiş. Bu vıcık vıcık samimiyetsizlik kokan karedeki en güzel şey de Pigalle sanırım.

Son olarak da benim pamuklara sarmalayıp saklamak istediğim çıtkırıldım Zoe Saldana'ya bir bakalım. Kendisi oldukça şık bulduğum tuvaletini bir çift Guiseppe Zanotti imzalı D'Orsay ile tamamlamış. Narin vücuduna ve incecik bileklerine çok uygun bir seçim yapmış Zoe Saldana. Yirim.

Heyecanla beklediğimiz Oscarlar da geride kaldı. Benim açımdan bir miktar hayal kırıklığı yaratmış olsa da bu törenin prestijli, ağır havasını çok seviyorum. O yüzden şimdi önümüzdeki yılki tören için 365'ten geriye saymaya başlayabilirim...

26 Şubat 2012 Pazar

ünlü pabuçlar: Independent Spirit Awards

Oscar Ödülleri'ne saatler kalmış olsa da bu ödül törenini de atlamayalım istedim. Bağımsız sinema ödüllerinin verildiği tören, anlaşılan Oscar'lara kıyasla daha rahat bir ortam; çünkü ünlüler daha çok günlük tarza yakın kıyafetleriyle törene katılmışlar.
Bu aralar sık sık karşıma çıkan Zanotti'lerle başlayalım. Daha geçen hafta Rihanna'da metalik burun dekolteli modelini gördüğümüz ayakkabının, aynı kalıbının sandalet modelini tercih emiş Lucy Liu. Sade siyah bluzu ve hareketli eteğiyle uyum içerisindeki ayakkabılarını ben beğendim. Ne de olsa bu topuksuz topuklu olayına bir zaafım var.
Shailene Woodley de sanıyorum ki yeni bir isim, çünkü kim olduğu hakkında şu güne kadar en ufak bir fikrim yoktu. Küçük bir google işlemiyle kendisinin George Clooney'nin meşhur filmi The Descendants'ın kadrosundan biri olduğunu öğrendim. Neyse, bu 91'li hanımkızımız desenli şık bluzuyla sade bir pantalon, ayağına da Louboutin'ın sevilen ayakkabısı Duvetteleri kullanmış. Yaşına uygun ve sevimli bir görüntüsü var. Aferin çocuğum.
Artık malum Olsen ikizleri out, Elizabeth Olsen in. Her türlü ödül töreninde festivalde kendisini görmek mümkün. Independent Spirit Awards'da da olanca şıklığı ve güzelliğiyle katılan Olson Jr.'ın ayakkabıları Cesare Paciotti imzalı ve resimde gördüğünüz modelin tıpkısının aynısının açık gri renkli olanı. Bu ayakkabılar tasarımcının diğer ayakkabıları gibi İtalyan zerafetini çok güzel yansıtıyor, bu sebeple Paciotti ismini kırmızı halılarda daha çok görmek isteriz.
 
Twilight filmleriyle piyasaya çıkan ancak daha sonra çok daha başarılı filmlerde rol almasıyla bu seçimini affettiren bir isim, Anna Kendrick. Genelde giydiği kıyafetlere bayılmasam da bu törendeki McQueen elbisesini ve Brian Atwood'un Honey isimli ayakkabılarını fena bulmadım.
Kate Beckinsale'in güzelliğine Pearl Harbor'dan beri hastayım. Güzel oyuncu neyse ki stiliyle de göz dolduruyor ve bu hastalığımı baki kılıyor. Törende giydiği pembe tulumuna ve Louboutin imzalı Lady Peep ayakkabılarına yine hayran kaldım. Bu arada resimlere gözlerimi kısarak, kafamı evirip çevirip bakarak ve Louboutin modellerini zihnimden geçirerek uzun google aramaları sonucunda bulduğum ayakkabıları neyse ki muhteşemmiş, aramalarıma değdi doğrusu.
Son olarak zerafetin kavruk ten şubesi Zoe Saldana'ya bir bakalım. Kendisi şimdiden yazı getirmiş diyeceğim ama malum Los Angeles'ta kış mevsimi buradaki gibi yaşanmadığından bu kılıkta gezmesi orada yadırganmamıştır. Bol dekolteli elbisesini Brian Atwood'un Zenith mdeliyle tamamlayan Saldana yine sevimli, yine şık.

Artık patlamış mısırımı ve battaniyemi hazırlayıp Oscar şenliklerime başlayabilirim. Yırtmaç dileklerimi buradan yineliyorum. Allaım noolur yırtmaçlı elbiseler giysinler, noolur ayakkabılar gözüksün, amin.

dosya: Çoraplar


Konumuz ayakkabı olunca çorap meselesine değinmezsek olmaz. İnsanı, ve tabi ayakkabıları rezil de vezir edebilecek çorapların seçimine özen göstermek şart. Ben de sizler için lookbook.nu insanları ve bir takım ünlüler eşliğinde çeşitli çorap türlerini ve bunların kullanım şekillerini inceledim.
Sanırım pek çoğumuzun en özendiği ama riskli bulduğu için de denemekten en çok çekindiği trend budur. Özellikle Mary Jane isimli tek sıra ince bantlı ayakkabılarla "şirin kız" imajına uyum sağlayan soket çorapları etekler, elbiseler ve hatta yukarıdaki gibi kısa pantolonlarla tamamlamak mümkün. Soket çorapları bu tarz cici kıyafetlerle değil de salaş bir tarzla kullanmak için ise ekstra özen göstermek lazım; çünkü, yanlış kombinlerle evsizlere benzeme ihtimaliniz de var. Şahsen bu çorapları kapalı burun ayakkabılarla kullanımını tercih etsem de peep-toe denilen burun kısmı dekolteli ayakkabılarla da kullanılabilir. Yazlık sandaletleri ise çorapsız gezebileceğiniz günlere saklayın plz. Bu tarzın bir diğer düşmanı da kalın bilekler ve kısa bacaklar. Görüntüyü bilek hizasında bölen bu çoraplar sizi olduğunuzdan daha kalın ve kısa gösterecektir.

Diz üstü çoraplar özellikle kışın minileri giyip bacakları üşütmemek için ideal tercih. Hele bir de ince çorap üstüne giyildiyse oh mis gibi, sıcacık olur. Dizüstü çoraplar konusunda dikkat edilmesi gereken nokta ise doğru kombinleyip jartiyerli çoraplarla geziyormuş gibi görünmemek. Rihanna ve Taylor Momsen o şekilde geziyor olabilir ama; size ülkemiz sınırlarında kapıdan çıkıp laf yemeden yürüyebilmeniz için 10 dakika veririm açıkçası. Rock'n roll ya da şıkşıkıdım kıyafetlerle kombinlenebilir olsa da benim görüşüm yine dizüstü çorapların şirin ya da kolejli kız imajını daha iyi tamamladığı yönünde.

Kadın çorabı olarak da geçen ince çoraplar uzun yıllardır kadınların kurtarıcısı olmuştur. Son zamanlarda hor görülen ten rengi çoraplar bile Cambride Düşesi Katherine sağolsun geri dönmeye başladı. İster siyah, ister beyaz, ister ten rengi olsun bacakları toparlayan, rengini düzelten ve efil efil esen rüzgarları az da olsa kesen kadın çoraplarını ben beğenerek kullanıyorum. Hem de ister punk, ister hipster, ister düşes olun bu çoraplar tarzınıza da uyum sağlayacaktır. Her türlü ayakkabı ve tabi her türlü bacak tipine uygun oluşu da cabası. (Burnu açık ayakkabıya, burunsuz çorap almamız gerektiğini söylemiyorum bile)
Desenli çoraplar bir miktar sahneyi çalan aksesuarlardır ve kıyafette çok fazla yıldız yoksa kullanılmalıdır. Stella McCartney'nin geçtiğimiz sezon koleksiyonuyla hayatımıza soktuğu siyah puantiyeler, çoraplarda da bu trendin öne çıkmasına neden oldu. Her türlü desen bir yana, puantiyeler şu sıralar çok ama çok moda. Desenli çoraplar da riskli kategorisine giriyor, çünkü kıyafeti aşırı kalabalıklaştırma ihtimaline sahip. O yüzden bu tür çorapları kullanırken aynaya bakıp iki kere düşünmekte ve ayakkabıları da sade tutmakta fayda var.
Renkli çoraplarla ilgili teorim, bunları sadece renkli kişilikleri olan insanların giydiği yönünde. Bu sebeple renkli çoraplar üzerine fazla tavsiyede bulunamayacağım. Bu tarz çorapları tercih eden insanlar zaten olanca neşeleriyle kıyafetlerini bir renk deryasına çevireceklerdir. Şahsi görüşüm renkli çorapların en çok "color block" trendine yakıştığı. Bir kaç tane iddialı rengin bir arada kullanıldığı bu trendde ayakkabılar da bambaşka bir renk seçilebileceği gibi çorapla aynı tonlar seçilerek bacakları daha uzun göstermek de mümkün.

Siz de benim gibi çılgınlarca "Bugün Ne Giysem?" izliyorsanız, siyah opak çorabın önemini zaten kavramışsınızdır. Ben izlemeyenler için özet geçeyim. Malum siyah ince gösterir, bacaklarımızın ince gözükmesi  de haliyle elbiselerimizi, minilerimizi olduğundan daha şık gösterecektir. Ayrıca yokluğun rengi siyah bacak kısmını görsel anlamda iptal ederek kıyafetin diğer kısımlarının etkisini arttırır. Ee bacakları iptal ettiysek ayakları da iptal etmek lazım gelir. Bu sebeple siyah opak çorabın en iyi tamamlayıcısı siyah ayakkabılardır. Özellikle süet ayakkabılar, çorap ve ayağı bütün gibi gösterek homojen bir silüet yaratır. O yüzden shoeshine* olarak naçizane tavsiyem siyah çorapları siyah süet ayakkabılarla kullanmak. Deneyin pişman olmazsınız!

Çorap dosyamızı izlediniz. Ayakkabılarla yakından uzaktan alakalı yeni bir konuda görüşmek dileğiyle...

23 Şubat 2012 Perşembe

ünlü pabuçlar: Rihanna

Sevgili Rihanna geçtiğimiz günlerde doğum gününü kutlamış, ben kaçırmışım. Ayakkabıları bombastik olduğundan geriye dönük de olsa bir post yazma ihtiyacı hissettim. Ayrıca blogumda bu aralar bir Rihanna yoğunluğu var farkındayım ama kız durulmuyor ben ne yapayım : ) Bu ayakkabılardan daha önce şurada bahsetmiştim. Guiseppe Zanotti'nin topuksuz ayakkabı konseptine en yakın ama yine de çok rahatsız gözükmeyen bu ayakkabılarını ben çok sevdim. Metalik renkli olanının da ayrı bir havası varmış ama Rihanna'nın yün çoraplarıyla pek alaka kuramadım ben. Zaten sandalet içi çorap olayına da biraz mesafeliyim. Neyse Rihanna'cım sana mutlu yaşlar diler gözlerinden öperim.

Kobi Levi ayakkabıları

Normalde sezon modellerini eklerken tasarımcılar hakkında kısa kısa bilgiler vermeye çalışıyorum. Ama Kobi Levi sezonluk çalışmadığı için kendisini kategorize edememiştim şu zamana kadar...

Kobi Levi tasarımlarının, internette forward mail furyası zamanında, gelen kutunuza "ilgin<-tasarImlar.avi" veya "ayakkab#n#n bOylesi.ppt" kıvamındaki başlıklar altında düşmüş olması kuvvetle muhtemel. Çünkü kendisi kitlelerin ilgisini uyandıran "kitch" diyebileceğimiz tasarımlar yapıyor. İlham kaynaklarına form olarak fazlasıyla sadık kalan ve esinlenmenin ayarını kaçıran ayakkabı tasarımlarını, moda öğesinden ziyade bir heykel ya da sanat eseri olarak değerlendirmek daha doğru olur.

Kobi Levi 2001 yılında Kudüs'te Bezalel Sanat ve Tasarım okulunu bitirmiş ve ayakkabı konusunda uzmanlaşmaya karar vermiş. Şu anda Tel Aviv'de kendi koleksiyonu üzerinde çalışıyor ve buna ek olarak çeşitli firmalar için özel tasarımlar yapıyormuş. Aşağıda tasarımlarından bir kaçını görebilirsiniz. Daha fazlası için ise kişisel blogu burada.








Dediğim gibi ayakkabıları benim moda anlayışıma pek de uymuyor ama bu tasarımların eğlenceli bir yönü olduğu ve yüzünüzü güldüreceği kesin. En sondaki topuğa yapışmış sakız formundaki ayakkabıyı da bir moda haftasının fotoğraflarında görmüştüm ve tahmin ettiğimden çok daha hoş duruyor.

22 Şubat 2012 Çarşamba

ünlü pabuçlar: Brit Awards 2012

Valla şu ödül törenleri sağolsun canım ayakkabılar görücüye çıkabiliyor. Yoksa günlük hayatta bu insanların sanat eseri tadındaki ayakkabıları giyecekleri yok. Hoş, törenlerde bile ayakkabı konusunda çok da iddialı seçimler yapılmıyor ya neyse, olanla idare edeceğiz artık...

Sarı saçları ve verdiği kilolarıyla son günlerin (hatta son yılların) en popüler ismi Rihanna ile başlayalım. Korkarım ki Kezban sarısı saçlarına gözüm alışmaya ve hatta güzel gibi görünmeye başladı. Bunda metalik tonlardaki zımbalı Givenchy elbisesi ve ayakkabılarının yarattığı baştan aşağı bronz heykel görünümünün etkisi büyük tabi. Resmen kızın bronzdan heykelini yapsan bu kadar güzel görünür. Ayakkabıları, dediğim gibi Givenchy ve bahar 2012 koleksiyonundan. Ancak sanıyorum özel yapım çünkü aynı kalıptaki ayakkabılardan bulmama rağmen Rihanna'nın ayağındaki zımbalı modelinin görselini bulamadım.

Florence Welch 3-4 senedir piyasada olmasına rağmen yeni yeni parlayan yıldızlardan. Kadife sesi, kızıl saçları ve beyaz teniyle moda devlerinin de ilgisini çekmeyi başaran Welch geçtiğimiz aylarda Vogue'a kapak olma şerefine de erişti. Florence Welch Brit Ödülleri performansına ve önceki kırmızı halı geçişine iki farklı Alexander McQueen elbise ile katıldı. Kırmızı halıdaki ayakkabıları ise yine McQueen imzalı. Zaten bu şiirsellikte bir elbisenin altına başka bir tasarımcı seçmesi düşünülemezdi.

Victoria Justice ünü ülkemize ulaşmamış bir Disney yıldızı (ya da bana ulaşmamış olabilir). Yine de ayakkabı seçimleriyle radarıma girmeyi başardı. Daha önce Guiseppe Zanotti imzalı ayakkabılarıyla da topuksuz topuklular postuma konuk olmuştu kendisi. Bu seferki ayakkabılarının gözlerimin beni yanıltmadığını umarak Brian Atwood'un Kasha modeli olduğunu iddia edeceğim. Umarım yanılmıyorumdur.

Küçüklüğümüzün "the kız grubu" Spice Girls'ün sevmli Spice'ı Emma'yı görüyorsunuz yukarıda. Aldığı kiloları, zevksiz kıyafeti ve kötü makyajıyla tam bir İngiliz kırosuna dönüşmüş olsa da; gülümsemesi, sıcaklığından hiç bir şey kaybetmemiş. Spice Girls'cülük oyunlarında hep kendisi olmayı tercih ettiğim Emma Bunton törene Louboutin Daffodil'lerle katılmış.

Tanımadığım bir isim olan Cher Lloyd'la devam edelim. Tanımadığıma göre kesin bilmemne idoldur diye düşünürken ufak bir araştırmayla haklı çıktım. İngiltere'nin ses yarışması X Factor yarışmacısıymış kendisi. Eminim İngilizler bu çıtırı çok seviyorlardır ama 80'lerden fırlamış payetli tulumu, ağır göz makyajı ve normalde çok sevdiğim Louboutin Asteroid ayakkabılarıyla ben biraz yavan buldum bu kızı.

İzninizle bu postu Rihanna'nın gecede alelade çekilmiş bir karesiyle bitirmek istiyorum. Benim böyle güzel çıkmam için kırk kişilik bir kadroya ihtiyacım olurdu sanırım. Bu kareyi al, poster yap, o kadar güzel çıkmış alçak.